Öncelikli olarak yaparak ve yaşayarak öğrenmiş olduğum deneyimlerimi paylaşacağım sayfama hoşgeldiniz. Minik meleğimi öğrendiğim andan doğumuna kadar geçen sürede yaşamış olduklarımdan bahsedeceğim.
Ada'yı öğrendiğimizde 3 haftalıktı.İlk basta bir beslenme programı oluşturdum kendime.Çünkü ben ne yersem bebeğimde onu yiyecekti.Her gün yediklerim arasında süt, yoğurt, peynir, yumurta, ceviz, badem, fındık ve meyve vardı.Anne olacak olmanın verdiği heyecan ve mutlulukla araştırmalarıma başladım.Organik bebek kıyafetleri,organik şampuan,organik losyon,organik deterjan ve hatta organik hamile kıyafetleri ..Anlayacağınız organikle kafayı bozdum :) Sonra baktım ki bu işin sonu yok, her şeyi organikleştirmem mümkün değil.Kıyafetlerinden emin olsam, yediğim sebze meyveler organik değil. Bende daha az pimpirikli bir anne olmaya karar verdim.Tenine direk temas edecek şeylerde bu ayrıntıya dikkat ettim.
13. haftada öğrendim ki bir kız bebeğim olacaktı.Alışverişe başlamak için 18.haftaya kadar bekledim. Kimine göre çok erkendi,cinsiyet değişebilirmiş ama ben daha fazla sabredemedim.
İstanbulda yaşayanlar bilir bebek alışverişi denince akla Eminönü'ndeki havuzlu han geliyor.Bende ilk olarak oraya gittim. Bebekle ilgili aradığınız çoğu şey var ama ben bir kaç hastane çıkışından başka bir şey almadım. Önce piyasadaki çoğu şeyi görüp kıyaslama yapıp Elif'e bir sorup sonra aklıma yatanı almam lazım:) Bu arada Elif çok yakın bir arkadaşım ve hamileliği benden 3 ay öndeydi.O da benim gibi pimpirikli olduğu için çok araştırırdı. Önce onun fikrini alır uzerine tekrar araştırma yapıp kararımı verirdim. Beşik ve bebek arabasını ebebekten aldık.Yer sıkıntım olması sebebiyle park yatak tercih ettim.Bebek arabasını seçerken de iki yönlü sürülebilir olmasına, kolay açılıp kapanabilir olmasına ve bebeğin eşyalarını koyabileceğim bir gözünün olmasına dikkat ettim.
Bebek dolabında aradığım tek kriter dış görünüşünün biraz şirin olmasıydı ve aradığım dolabı ikeada buldum. İçine yine ikea dan dolap düzenleyici aldım.
Çalışan bir anne olduğum için göğüs pompası almaya karar verdim ki çalışmasam da çok gerekli bir şey olduğunu farkettim.Göğüs pompası, biberon ve emzikte marka olarak aventi tercih ettim.Bir plastik bir cam biberon aldım.Burun aspiratöründe otri bebeyi tercih ettim.Kıyafetlerin bir kısmı havuzlu handan, bir kısmı C&A dan,bir kısmı H&Mden nevresimlerini de english home' den olmak üzere 0-3 aylık kıyafet alışverişini tamamladım.
Bakım ürünlerine gelince paraben içermemesi ve doğumdan itibaren bebek cildinin doğal gelişimini desteklemesi nedeniyle, şampuan ,bebe yağı,losyon ve sabunu sebamed tercih ettim.Ben miniğimin tekmelerini hissetmeye başlamadan çoğu alışverişi tamamlamıştık bile.Hamileliğimin ilerlemesiyle birlikte hareket kapasitem sınırlanınca iyiki de erkenden halletmişim dedim. Çünkü gitgide avmlerde uzun süre ayakta durmam zorlaştı.
Normalde iştahı az olan bir insan olarak hamileliğimde resmen bir obura dönüştüm.Grefurt, hiç yemediğim meyveyken en sevdiğim meyve haline geldi.Bir yere misafirliğe giderken çocuk gibi seviniyordum çünkü gözümün önünden tatlılar börekler geçiyordu:)
Gelelim ince detaylara..
Başlarda çok gerekli bulmadığım, doğum yapmış arkadaşlarımın tavsiyeleriyle bu fikrimden vazgeçtiğim, şimdilerde sosyal medyada çok pöpüler olan baby nest (bebek yuvası) i almaya karar verdim .
Bebeğimin kapı süsü, takı yastığı ve anı defterini anneannesi ve teyzesi kendi elleriyle yapmışlar
bu süs yastıklarını internette görüp çok beğendiğimi söyledikten sonra annem, tıpkısının aynısı dikmiş:)
Düşündüm ki bebek çantasına bebeğin eşyalarından başka şeylerde atacağım için (telefon, cüzdan v.s) daha hijyenik koşullarda taşıyabilmek için kıyafet ve bez kesesi diktirmeye karar verdim.Karşı komşumuz kendi evinde terzilik yapıyor ondan rica ettim ve tariflerim doğrultusunda böyle bişey çıktı ortaya.Her ne kadar bez kesesinin üzerindeki motif kelebek gibi görünse de melek kanadı. Terzi komşu ters dikmiş ama olsun böyle de çok şirin değil mi :)
Hastane masasında kullanacağım kürdanları kendim hazırladım. Kürdan etiketlerini bilgisayarda hazırlayıp ozalitçide bastırdım ve tek tek silikon tabancasıyla kürdanlara yapıştırdım.
Buzdolabı süslerini ise anneanesi, dededi ve teyzesi seri üretime geçerek 100 adet yapmışlar.Annem örgülerini, babam askılarını, kardeşim de lavanta ve mıknatıslarını yapmış. Görünce gerçekten çok duygulandım.Kim uğraşır ki bu kadar,dışarda onca hazır şey satılırken.. Büyük bir el emeği büyük sabır diyorum. Ada çooook şanslı :)
Loğusa şerbeti bardklarını ve üzerindeki süslerini havuzluhandan aldım.Pembe kutuların içerisine pembe ve beyaz drajeler koyup kapattım üzerine hoşgeldin ada bebek yazılı etiketler yapıştırdım.Onca şey süslüyken, kolanya şişesini ve tepsiyi de süsleyim bari diye düşündüm.Evet biraz abarttım :))
39 hafta böyle geldi geçti ve ben tam 13 kilo aldım.son kontrollerde bebeğin kilosu 3,680 göründü ve doktorum son gününe kadar beklerse sezeryan olabilir dedi.Sezeryan korktuğum bir doğum şekliydi.Ben baygınken bana bişeyler yapılacak olmasıydı beni korkutan.Hep normal doğum yapacağımı düşünürken kendimi sezeryana hazırlamaya başladım.Tam da o günlerde Ada gelmeye karar verdi.Yalancı sancıların çok gelip gitmesi beni biraz rahatlattı.hatta fazla rahatlamış olmalıyım ki doğum sancısıgelince farkedemedim.Gerçi nasıl bir sancı olduğunu bilmiyorum ilk defa anne oluyorum ama tecrübeli annelerin dayanılmaz bir sancı tabiriyle dayanamayacağım hadde kadar evde bekledim:)) Bu sırada doğum sancısı çektiğimi düşünmediğim için normal hayatıma,ev işlerine devam ettim.Eşim işten gelince hemen hastaneye götürmek istedi ama ben gitmedim.O kadar yemek yaptım yiyelim sonra gideriz dedim ve demez olaydım :)) Yemek yerken doğuracağımı anladım sancılarım çok sıklaşmıştı çünkü ve yemeği zor yedim.Hastaneye geldiğimde hemşireler doğumun başlamak üzere olduğunu söylediler.19:00 da gittiğim hastanede saat 22:00 da Ada doktorun kucağındaydı ve ben anne oldum ..
Hastane odamdan bir kare :)